GDPR 2018’de yürürlüğe girdiğinden beri Google, AB’de baskı altında. GDPR veya Genel Veri Koruma Yönetmeliği, AB vatandaşlarının verilerini ve gizliliğini, özellikle Google’ın son zamanlarda karşı karşıya kaldığı deniz aşırı ülkelerden gelen taleplere karşı, düzenler ve korur.
Avusturya’dan Max Schrems’in başını çektiği şikayetler ve Facebook’a karşı açtığı dava, diğer AB ülkelerini de Google Analytics ile uyumsuzluklarını ifşa etmeye teşvik etti. Örneğin, hem Norveç’te hem de Fransa’da, Veri Koruma Yetkilileri, web sitelerinin devam eden araştırmaları ve düzenlemeleri nedeniyle, Google Analytics kullanımının yasa dışı olabileceğini belirtti.
NOYB’den şikayet yağmaya başladıktan sonra, Fransa’nın Ulusal Bilgi Komisyonu (CNIL), AB’deki benzer kurumlarla işbirliği içinde, ABD’ye veri aktarımlarının şu anda yeterince düzenlenmediği ve aslında yasa dışı olduğu sonucuna vardı. CJEU (AB Adalet Divanı) ayrıca, GA’nın AB-ABD Gizlilik Kalkanını geçersiz kıldığını kanıtlayan Schrems II kararında Avrupalılar için de büyük risk teşkil ettiğini vurguladı.
Bulut Yasası ve ABD yasalarına göre, ABD şirketlerinin ABD devlet kurumlarına ve mahkemelerine yabancı vatandaşlardan depoladıkları tüm verilere erişim vermeleri gerekir. AB’nin GDPR’si, hiçbir üçüncü tarafın bir kullanıcının verilerine rızası olmadan erişmemesini gerektirdiğinden, bu yasa temel olarak AB yasalarına aykırıdır.
Analiz aracı, kendi içindeki kullanım şekliyle GDPR’yi ihlal etmez. Ama Google Analytics’in çalışma şekli nedeniyle, analiz aracını kullanmak ve aynı zamanda GDPR’ye uymak aslında mümkün değildir.
AB GDPR’nin 44. Maddesine göre, GA kullanan şirketler yasayı ihlal ediyor çünkü Avrupa vatandaşlarından gelen özel veriler ‘standart sözleşme maddeleri’ olmadan ABD’ye gönderiliyor. Daha önceki sayısız araştırma ve sızıntı da, kötü şöhretli Snowden sızıntıları da dahil olmak üzere, bunu göstermiştir. Avrupa vatandaşlarının kişisel verilerinin ABD bulut hizmetleri aracılığıyla Amerikan istihbarat teşkilatlarına aktarıldığı görülmüştür.
Google, yurtdışında artan baskıyı hissetmiş olmalı ki, geçen Çarşamba itibariyle Universal Analytics’i* kapatmaya ve 2023’te devralacak yepyeni bir model olan Google Analytics 4 veya GA4’ü sunmaya karar verdi.
*Universal Analytics ve Google Analytics aynı şeydir. Kısacası Universal Analytics, eski Google Analytics’in (Klasik Analytics) yalnızca yeni sürümüdür. Daha detaylı bilgiye burdan ulaşabilirsiniz.
Google Analytics 4, AB’nin beklediği yanıt olabilir. Sonunda, IP adresi bilgilerinin bir izleme ve analiz mekanizması olarak günlüğe kaydedilmesini ve saklanmasını durduracaktır. Bu, AB ülkelerinin en çok şikayet ettiği ve karşılıklı olarak reddedildiği konulardan birisi olan IP adresi bilgisi olduğu için çığır açan bir duyurudur. Sonuç olarak, AB’de Google Analytics üzerindeki baskıyı hafifletecektir.
Peki, bu ne anlama geliyor?
Google, belirleyici kullanıcı dönüşümlerinden, yerel olarak GA4’e entegre edilmiş, daha modellenmiş, veriye dayalı bir ilişkilendirmeye geçiş yapacak. Daha önce, GA’da, varsayılan metrikleri olan son tıklama ilişkilendirmesini kullanıyordu.
Bir kullanıcı bir sayfaya girdiğinde, Google yaklaşık konum verilerini çıkarır ve o ülke veya pazarı göz atılan sayfaya kaydeder. Sonuç olarak, bu yerelleştirilmiş IP adresi görünürlüğü, verilerin ülkeden ayrılmasını engeller ve bu nedenle NSA’ya veya başka herhangi bir gizli ABD hükümeti gözetim operasyonuna verilemez. Bu yeni ülke düzeyindeki kontroller, veri toplamanın yerel pazar ve/veya AB hukukunun yargı yetkisi tarafından daha detaylı düzenlenmesine olanak tanır.

Yeni GA4’ün duyurulmasının ardından, Google’ın eldeki sorunların, ciddiyetinin tamamen farkında olduğu ve üzerinde çalışmaya çalıştığı açık. AB ülkelerinin Silikon Vadisi’nden haber almaları ve ciddiye alınmaları sadece güven verici değil, aynı zamanda hayati önem taşıyor çünkü daha fazla şikayet, dava ve ulusal hükümet müdahalesi ile AB kesinlikle GA’nın yasa dışı hale getirildiğini görecekti. Google’a açılabilecek ciddi davalardan bahsetmiyoruz bile, denizaşırı ülkelerde milyonlarca dolar değerinde bir zarara bakıyor olurlardı.
Öte yandan, Google’ın AB’yi kuyruğunda tutmasına rağmen, tüketici açısından bakıldığında, talep üzerine artan tüketici gizlilik standartlarını karşılamaları gerekiyor. Günümüzde insanlar, özel verilerinin paylaşılması konusunda günlük olarak endişe duymayabilir, ancak şirketlerin verilerini sakladığının daha fazla farkındadır ve tam şeffaflığa sahip olmak ister. Tüketiciler çağlardan beri ilk kez hiyerarşinin en tepesinde yer alırken, istekleri şirketlere emir olacaktır.

